1 Ekim 2007 Pazartesi

Dorduncu Cocuk

ONİKİ yıldır evli bulunan üç çocuklu bir karı-koca, birdenbire ayrılmaya karar vermişlerdi. Mahkemede ikisi de, sevimli çocuklarının tamamına sahip çıkmaya kalkıştılar.
Hakim ikisini de ayrı ayrı dinledikten sonra Hazreti Süleyman'ın adaletini hatırlatan bir karara vardı:
"Görüyorum ki, ikiniz de çocuklarınızı seviyorsunuz" dedi. "Ama üç tane olduklarına göre, onları aranızda nasıl adil bir şekilde taksim edebilirim? İyisi mi, evinize dönün, bir çocuğunuz daha olsun; o zaman işinizin icabına bakarım."
Bir sene kadar sonra, bu hakim mutlu çiftin dördüncü çocuğunun isim babası olmaya davet edildi.

(yazarı bilinmiyor)

Test Surusu

DELİCE bir hızla yol alan bir araba, tüyler ürpertici bir fren sesiyle hastanenin kapısının önünde durdu. Genç bir adam heyecan içinde aşağıya atladı ve bir solukta döner kapıdan içeriye daldı.
Kapıcı:
"Ne oluyor?" diye seslenince:
"Karımın çocuğu olacak," dedi.
"Öyleyse onu içeri taşısanıza."
Hala nefes nefese olan genç adam:
"Bebek önümüzdeki ay dünyaya geliyor" dedi.
"Ben, buraya ne kadar çabuk gelebileceğimizi test etmek için geldim."

(yazarı bilinmiyor)

Mark Twain'in Cinligi

MARK TWAİN'in canı o gün çok sıkılmıştı. Devlet dairelerinden birinde yüksek bir mevkide görev yapan bir yakın arkadaşı, başkanın değişmesi sonucu, siyasi görüşleri farklı olduğu için görevinden alınmak üzereydi.
Mark Twain o akşam oturup Başkan'ın kızına şu mektubu yazdı:
"Sayın bayan! Ben devlet büyüklerinden bir istekte bulunmayı asla istemem. Fakat sadece siyasi görüşü farklı olduğu için, tanıdığım en iyi memurlardan biri olan arkadaşımı yerinden atmakla haksızlık edilebileceğine dair sizi uyarmak amacıyla bu samimi mektubu yazmakta bir mahzur görmüyorum."
Ünlü yazar, daha sonra arkadaşının parlak geçmişini anlattı ve mektubunu şöyle bitirdi:
"Ben başkan'a bir mesaj gönderemem, fakat siz kendisiyle görüştüğünüz ilk fırsatta arkadaşımdan bahseder ve iyi çalışan memurlarına böyle hareket eden bir hükümet hakkında neler düşündüğümü anlatırsanız memnun olurum."
Birkaç hafta sonra Mark Twain, ABD Başkanından kendi el yazısıyla şöyle bir mektup aldı:
"Kızım, mektubunuzun alındığını size bildirmemi rica eder ve Başkan'a mektubu okutma cesaretinde bulunduğunu bildirir. Başkan da verdiği bilgi için Bay Mark Twain'e teşekkür eder ve arkadaşınızın görevinden alınmayacağını bilmenizi ister."
Cevabı neden kızının değil de, bizzat Başkan'ın yazdığını merak ediyorsanız, söyleyelim. Kızı o sıralarda bir yaşını daha yeni doldurmuştu da ondan...

(yazarı bilinmiyor)

Insaallah'in Yeri

EVVEL zaman içinde adamın biri eşek almak için çarşıya gidiyordu. Yolda bir arkadaşıyla karşılaştı. Arkadaşı nereye gittiğini sorunca:
"Eşek almak için çarşıya gidiyorum" diye cevap verdi.
Arkadaşı:
"İnşaallah, de!" diye uyardı.
Adam:
"Canım, şimdi inşaallah'ın yeri değil" diye karşılık verdi. "Altınlar cebimde, eşekler de çarşıda."
Adam çarşıda satın almak üzere eşek ararken paraları çalındı. Üzgün, eli boş halde dönerken, yolda aynı arkadaşıyla karşılaştı.
Arkadaşı:
"Ne yaptın?" diye sorunca da:
"Paralar çalındı inşaallah!" diye cevap verdi.
Bunun üzerine arkadaşı şu cevabı verdi:
"Şimdi inşaallah'ın yeri değil!"

(yazarı bilinmiyor)

Islik

GECE TRENİYLE yolculuk yapıyordum. Yataklı vagonda zayıf, yaşlıca, kibar tavırlı bir yol arkadaşım vardı. Kendimi takdim ettim. Adam da kendisini tanıttı, felsefe doktoru olduğunu söyledi. İsmi aklımda kalmadı. Yatmak için yukarı tırmandım. Yukarıdaki yatak benimdi.
Dedim ki:
"Sayın doktor, meseleyi şimdi söyleyeyim de sonunda bir tatsızlık olmasın. Ben, gece biraz horlarım. Eğer siz hafifçe bir ıslık çalarsanız ben derhan uyanır, öte tarafa dönerim ve horlamam da geçer."
O:
"Zararı yok, merak etmeyin" dedi.
Her zaman olduğu gibi yataklı vagonda çok güzel uyudum ve ineceğim yere yarım saat kala uyandım. Yatağımdan indiğim zaman yol arkadaşımın çıkmış olduğunu gördüm. Yatağı bomboştu. Giyindim ve koridora çıktım. Orada da yoktu.
Yataklı vagon memurunu gördüm. Ona sordum:
"Acaba alt tarafımda yatan bey nerede kaldı?"
Memur:
"Ha, o mu?" dedi. "Onun pek aklı başında olmasa gerek. Sabaha kadar ıslık çalarak yataklı vagonda kimseyi uyutmadı. Bunun için yolda onu trenden indirdik!"

(Hasse Zetterström)

 
Müzik indir | Film indir |