2 Ekim 2007 Salı

Onyedi Deve

BİR ZAMANLAR, üç erkek evladı olan yaşlı bir Arap yaşarmış. Adamcağız, ölüm döşeğinde çocuklarını etrafına toplamış ve:
"Evlatlarım" demiş, "ben bu dünyadan gidiciyim. Arkamdan birbirinizle çekişmeyesiniz diye, malımı mülkümü şimdiden aranızda ben paylaştırmak istiyorum."
Daha sonra, adam malının yarısını en büyük oğluna bırakmış. Ortanca oğluna üçte birini, en küçük oğluna dokuzda birini vermiş.
Adam öldüğünde, çocuklar babalarının mallarını toparlamışlar. Kalan miras, onyedi deveden ibaretmiş.
Bu durumda, çocuklar bunu babalarının istedikleri şekilde nasıl taksim edeceklerini düşünmeye başlamışlar. İşin içinden çıkamayınca da, çocukluk yıllarından beri babalarının arkadaşı olan başka bir ihtiyara danışmayı kararlaştırmışlar.
Adam:
"Biliyorsunuz, ben fakir biriyim" dedi. "Yalnız bir devem var. Ama madem ki siz bu miras taksiminin içinden bu şekilde çıkamıyorsunuz, bu bir deve de sizin olsun."
Adam, develeri bu şekilde onsekize tamamladıktan sonra, dokuz deveyi, babanın vasiyeti uyarınca en büyük oğula vermiş. Ortanca oğula ise, üçte bir hisseyi, yani altı deveyi ayırmış. En küçük oğula da, dokuzda bir hissesi için iki deve vermiş. Sonra bakmış ki, bir deve artık kalıyor.
Artık kalan kendi devesini geri alan adam, evine doğru yürürken, "Hikmetinden sual olunmaz" diye tekrarlayıp duruyormuş.

(yazarı bilinmiyor)

Satici Giremez

KAPIMIZA dikilen bir seyyar satıcı pek yapışkandı. "Mallarımın arasında mutlaka hoşunuza gidecek birşey bulacaksınız. Fırçalarım, kaşıklarım, kağıtlarım, defterlerim, kalemlerim var" diyordu.
Ben ise:
"Bizde de ihtiyacımıza yetecek kadar var" diye cevap veriyordum.
Adam sonunda çantasından bir yığın tabela çıkardı:
"Şu halde hiç olmazsa bunlardan bir tane alın."
Şöyle bir göz attıktan sonra, içlerinden birini satın aldım. Daha doğrusu, almak zorunda kaldım. Üzerinde:
"SEYYAR SATICILARIN GİRMESİ YASAKTIR" yazılıydı.

(Şigeko Nişimori)

Katiri Niye Getirdik

BİR fabrika müdürünün arabası tenha bir yolda arızalanmıştı. Müdürün acil bir toplantı için şehre gitmesi gerekiyordu. Yakında bulunan bir dağ köyüne yürüyerek gitti. Köydeki biricik vasıta bir katır arabasıydı. Katırcı da şehre gitmek üzereydi.
Katırcı, müdürü şehre götürmeyi kabul etti. Fakat yola çıkmadan önce şunları söyledi:
"Bak, sana baştan söylemiş olayım. Yollar çok bozuk. Ben katırım Cici'ye acele ettiremem. Yıllardır bana hizmet ediyor. Ona iyi bakmalıyım."
Yola çıktılar.
Bir süre taşı bir yolda çalkalana çalkalana ilerledikten sonra, arabacı durup ileriyi gösterdi:
"Önümüzde tepe var" dedi. "Bu yol Cici için çok dik. Sen arabadan in ve bu tepeye çık!"
Müdür:
"Başa gelen çekilir!" diyerek, arabanın yanında yürüye yürüye tepeyi tırmandı. Biraz gittikten sonra, arabacı gene durup:
"Bir tepeye daha geldik" dedi ve ilave etti:
"Bu sefer sen arabada dur, ben inip yürüyeceğim."
Biraz sonra arabacı bir başka tepeyi gösterip:
"Bu diğerlerinden çok daha diktir, bu sefer ikimiz de inip yürümeliyiz. Zaten Cici de çok yoruldu" dedi.
Sonunda yürüye yürüye şehre vardılar. Müdür cüzdanını çıkarıp arabacıya parayı öderken şunu söyledi:
"Ben şehre gelmeye mecburdum. Sende mecburdun; pazara gidicektin. Bütün bunlar güzel ama, şunu bana söylesene: Cici'yi niye beraberimizde getirdik?"

(yazarı bilinmiyor)

Dogum Gunu Pastasi

KÜÇÜK BİR pastahanenin sahibi, gelen müşteriye:
"Buyrun efendim!" dedi.
Müşteri:
"Adım Albert" dedi. "Doğum günüm için A şeklinde bir pasta istiyorum."
"Peki efendim" dedi pastacı. "A şeklindeki pastanız Pazartesi sabahı hazır olur."
Pazartesi günü pastacı gururla A şeklindeki pastayı getirdi.
Müşteri:
"Ama siz bunu büyük A yapmışsınız. Halbuki ben küçük a istemiştim" diye sızlanmaya başladı.
Pastacı pastayı tekrar yapacağına söz verdi.
Üç gün sonra adam yine geldi.
"Evet görüyorum ki şekil doğru, ama üstündeki şeker kaplama yeşil olmuş. Ben pembe istemiştim" dedi.
Pastacı müthiş derecede sabırlı davrandı, kızmadı, bağırmadı ve yeni bir pasta yapmaya söz verdi.
Üç gün sonra, pasta hazırdı.
"Buyrun efendim!" dedi pastacı. "Birbuçuk kiloluk, pembe şekerli, küçük a şeklinde bir doğum günü pastası!"
Müşteri pastaya hayran hayran baktı:
"Harika olmuş" dedi. "Tam istediğim gibi. Tebrikler!"
Dükkan sahibi rahatladı:
"Paketliyorum öyleyse?"
"Yok" dedi müşteri, "zahmet etmeyin. Burada yerim."

(yazarı bilinmiyor)

 
Müzik indir | Film indir |