3 Ekim 2007 Çarşamba

Kizildeniz

YAŞLI BİR CİMRİ, ünlü İngiliz ressamı William Hogarth'tan Firavun'un ordusunun Kızıldeniz'de boğulmasını gösteren tarihi bir resim yapmasını istemişti. Fakat, teklif ettiği para o kadar gülünç idi ki, Hogarth bunu kabul etmedi. Uzun bir pazarlıktan sonra, ikisinin ortası bir fiyatta anlaştılar ve ressam parayı peşin istedi. Cimri, zor da olsa buna razı oldu.
Hogarth birkaç hafta sonra resimi kendisine gönderdi. Çerçevelenmiş tuval baştan aşağı kırmızıya boyanmıştı. Büyük bir şaşkınlık geçiren ve kızan adam, hemen Hogarth'ı aradı ve bu durumu açıklamasını istedi.
Hogarth:
"Ne oldu? Yoksa resimi beğenmediniz mi?" diye sordu.
İhtiyar cimri öfkeden soluyarak:
"Beni aldattınız!" diye bağırmaya başladı. "Nerede İsrail oğulları?"
"Onlar denizi geçtiler."
"Peki ya Firavun'un ordusu?"
"Onlar da boğuldular."
"Ya bu kırmızı renk?"
Hogarth cevap verdi:
"O da Kızıldeniz efendim."

(Humorous Anecdotes'tan)

Paris'ten Sevgilerle

EYFEL KULESİ denilince, İngiliz şair William Morris'le ilgili şöyle bir olay anlatılır:
Paris'e yaptığı son gezisinde Morris, vaktinin büyük bir kısmını Eyfel kulesindeki lokantada geçirmiş. Yemeklerini orada yemiş, yazılarını orada yazmış. Fakat, bir dostu kendisine:
"Kule galiba sizi herkesten çok cezbediyor" deyince, Morris şu cevabı vermiş:
"Ne münasebet! Koca Paris'te o çirkin demir yığınını görmediğim tek yer burası da onun için burada oturuyorum."

(yazarı bilinmiyor)

 
Müzik indir | Film indir |